“Osmancık’ta imar hukuksuzluğu ve çifte standart”

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Gelecek Partisi Osmancık İlçe Başkanlığı, son günlerde tartışma konusu olan imar planı uygulamalarına dikkat çekti.

Gelecek Partisi Osmancık İlçe Başkanı Muzaffer Kara, yönetim kurulu adına yaptığı yazılı basın açıklamasında şu ifadelere yer verdi; “Gelecek Partisi Osmancık İlçe Başkanlığı olarak, Cumhur İttifakı (MHP) olan Osmancık Belediyesi’nde yaşanan hukuksuz imar uygulamalarına ve iktidar tarafından uygulanan çifte standarda dikkat çekiyoruz. Basına yansıyan bilgilere göre, Cumhur İttifakı (MHP) olan Osmancık’taki belediye yönetimi yakın dönemde kişiye özel imar kararları almıştır. AK Partili İl Genel Meclis Üyesi’nin açıklamalarına göre Cumhur İttifakı (MHP) olan Osmancık Belediyesi, daha önce mühürlenmiş kaçak bir yapıyı yıkmak yerine imar planıyla kanunlaştırmış ve bu uygulamayı “imar adaleti herkes için olmalı, birilerinin menfaati için değil” prensibine aykırı biçimde uygulamıştır. AK Partili Meclis Üyesi ayrıca bu yapının Cumhur İttifakı (MHP) olan Osmancık Belediyesi İmar Komisyonu Başkanı ve Başkan Yardımcısı’na ait olduğunu iddia etmiş; hem planlama işleminin diğer ilgili kurum onayı alınmadan yapılmasını hem de tehlikeli bir noktaya inşa edilen kaçak yapının ruhsatlandırılmasını “kabul edilemez” olarak nitelendirmiştir. Özetle; Osmancık’ta imar politikalarının kamu yararından uzaklaşıp yalnızca belirli bir kesimin çıkarına göre şekillendiği, şeffaflıktan ve hukuki denetimden yoksun kararların alındığı görülmektedir.

Cumhur İttifakı (MHP) olan Osmancık Belediyesi mühürlü kaçak yapıya imar planı onayı vermiştir. AK Partili Meclis Üyesine göre, belediye başkan yardımcısı ve diğer kişilere ait kaçak yapılar yıkılmayıp imar planına alınmıştır. Bu karar şehircilik ilkelerine ve deprem yönetmeliğine de aykırıdır.

Cumhur İttifakı (MHP) olan Osmancık Belediyesi Meclis kararıyla yola cephe parsellerde 100 metre derinliğe kadar diğer ilgili kurum görüşü olmadan imar planı değişikliği yapılabileceği kararı alınmıştır. AK Partili Meclis Üyesi bu “tartışmalı karar”ın hukuki dayanağının zayıf olduğunu; tarım alanlarının amaç dışı kullanımına ve kamu zararına yol açma riski taşıdığını vurgulamıştır.

Alınan kararlar hassas noktalarda yapılaşmaya izin vermekte; bu da can ve mal güvenliğini tehlikeye atmaktadır. AK Partili Meclis Üyesinin işaret ettiği gibi, bu tür kişiye özel uygulamalar kamu vicdanını zedelemekte ve devlet kurumlarına olan güveni sarsmaktadır.

Tüm bu uygulamaların Cumhurbaşkanlığı’nın ehliyet-liyakat-adalet ilkeleriyle açıkça çeliştiği görülmektedir. AK Partili Meclis Üyesinin vurguladığı gibi, Cumhur İttifakı (MHP) olan Osmancık Belediyesi’nde yaşananlar “Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan’ın önemle vurguladığı ‘ehliyet, liyakat ve adalet’ prensiplerine aykırıdır” Aynı şekilde, belediye hizmetlerinin “belli bir kesime değil, tüm Osmancık halkına eşit şekilde” sunulması gerektiği de ifade edilmiştir. Şeffaf ve eşit hizmet sunmak yerine sulh sağlanmadan alınan bu kararlar, toplumsal huzuru ve devlete olan güveni derinden zedelemektedir.

 Çifte Standardı ve Çevre Duyarsızlığı;

Ülke gündeminde son aylarda muhalefet partilerine yönelik sert uygulamalar yaşanırken, iktidar ve Cumhur İttifakı’nın sorumluluğundaki belediyelerdeki usulsüzlüklere göz yumulması çelişki doğurmuştur. Geçtiğimiz Haziran ayında Adalet ve Kalkınma Partisi ile Cumhur İttifakı güdümlü basın organlarında yer alan haberlere göre, İstanbul ve Adana’daki beş CHP’li ilçe belediye başkanı çeşitli yolsuzluk soruşturmaları kapsamında tutuklanıp görevden uzaklaştırılmıştır. İstanbul Avcılar, Büyükçekmece, Gaziosmanpaşa ile Adana Ceyhan ve Seyhan’da alınan bu kararlar, muhalefete yönelik hukuki işlemlerin ne kadar hızlı gerçekleştirildiğinin göstergesidir. Ancak benzer iddiaların bulunduğu Cumhur İttifakı (MHP) olan Osmancık’ta, adeta “sus pus kalınarak” işlem yapılmamıştır. CHP ve Zafer Partisi’ne yönelik hukuksuz baskılar ve soruşturmalar ülke gündemindeyken, aynı ciddiyetin yakın ittifak ilişkisi içindeki Cumhur İttifakı (MHP) olan yerel yönetime karşı gösterilmemesi; kamu vicdanında ayrımcılık algısını güçlendirmektedir.

Sinan Gürer gibi bağımsız araştırmacılar da uzun süredir iddia ettiği Cumhur İttifakı (MHP) olan Osmancık Belediyesi’ndeki yolsuzluklara ve hukuksuzluklara dikkat çekmiştir. İddiasında bazı meclis üyelerine ait kaçak ve ruhsatsız yapıları tespit ederek belgelerle ilgili savcılık makamlarına suç duyurusunda bulunmuş ancak “kovuşturmaya yer yok” yargı kararı üzerine belgeleri dijital platformlardan kamuoyu ile paylaşmıştır. Gerek Osmancık Belediyesi Meclis kararları gerekse dile getirilen iddialar, diğer ilgili kurumlardan onay alınmaksızın yapılan imar değişiklikleri ve birikmiş şikâyetlerle uyumludur. Örneğin, Osmancık’ın 1. derece deprem bölgesi olduğuna dikkat çeken AK Partili Meclis Üyesi “alınan her imar kararının Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı müfettişlerince denetlenmesi” gerektiğini ifade etmiştir. Hâlihazırda denetimsizlik ortamında şehir planlaması tehlikeli bir aşamaya gelmiş; sehven ya da bilinçli yapılan imar değişiklikleri halkın can güvenliğini de tehdit eder hale gelmiştir.

Gelecek Partisi Osmancık İlçe Başkanlığı Olarak Taleplerimiz;

Çevre, Şehircilik ve Tarım Bakanlıkları ile DSİ ve Karayolları İl Şefliği’nce derhal inceleme başlatmalı, Cumhur İttifakı (MHP) olan Osmancık Belediye Meclisi’nin aldığı tartışmalı imar kararlarının yasal dayanağı araştırılmalı; yasal boşluk bulunuyorsa kararlar derhal iptal edilmeli ve usulsüz işlemlerden ilgili kişiler incelenmeli ve soruşturma açılmalıdır.

Çorum Valisi Sayın Ali Çalgan’ı açıkça göreve davet ediyoruz. Deprem gerçeği de göz önünde tutularak Osmancık’taki mevcut ve geçmiş imar uygulamaları titizlikle incelenmeli ve denetlenmelidir, kamu yararı olmayan kişiye özel kararlar geçerliliğini kaybetmelidir. Verilen her karara saygı duyuyoruz ancak şeffaflık ve hesap verilebilirlik olmazsa olmazlarımızdır.

Yerel halkın hak ettiği eşit hizmet sağlanmalı; hiçbir yurttaş imar adaletsizliğine uğratılmamalıdır. Belediye hizmetleri tüm Osmancıklılara adil şekilde sunulmalı, rant rantına dönük uygulamalara derhal son verilmelidir.

İktidar ve Cumhur İttifakı, muhalefet partililerine yönelik uyguladıkları sıralı, zincirli, hızlı operasyonları, kendi belediyelerine gelince kendi hukuksuzluklarına karşı da aynı hassasiyeti göstermelidir, muhalefete olduğu gibi yakınlarına da farklı muamele yapılmadığını ispatlamalı ve kanıtlamalıdır. Aksi takdirde memleketin birliği ve devlet kurumlarına güven zedelenmeye devam edecektir.

“Haksızlığa ve hukuksuzluğa direnç gösteren, göz yummayan, ilgili tüm parti başkanlıklarını ve herkesi adaletin sağlanması için duyarlı olmaya davet ediyoruz.”

Sonuç olarak; Osmancık’ta yaşanan bu örüntü, sadece bir ilçenin meselesi değil, ülkemizin hukuk devleti idealine vurulan bir darbedir. Gelecek Partisi Osmancık İlçe Başkanlığı olarak hukukun üstünlüğünü savunmaya ve Osmancık halkının mağduriyetlerinin giderilmesine yönelik çalışmalara kararlılıkla devam edeceğimizi bildirir, bu metni sosyal medya ve basın organları aracılığıyla kamuoyuna sunarız.